“bence sen birine bağlanmaktan korkuyorsun” / e. – 2004
yaptığımız hesaplamalara göre(x^n = [e^(n ln x)] [n/x] = x^n n/x = n x^[n-1] sonucuna pi’nin karekökünü de eklediğimizde haklılığımız kanıtlanıyor) müstakbel refikamızın bundan birkaç on sene sonra annesine dönüşeceği ve bu gerçekleştiğinde şimdiki biz kirli sakallıların da bıyıklı babalarımıza dönüşeceğimiz ihtimallerini şimdilik görmezlikten gelelim; gelecekte ne o annesinin bir kopyası olacak, ne de sen babana dönüşeceksin.
ama ya yıllar sonra arabanın, evin taksitleri, ya çocukların okulu? yemeğin tuzunu fazla kaçırmalar? ödenen, ödenecek elektrik, su faturaları, bayramlar, el öpmeler, aile ziyaretleri. şehvet ve tutkunun yerini alacak göbek, selülit ve aşk tutamaçları 'love handles' -neyse ki aşk hala mevzubahis-. yani ya hala neyin kısaltması olduğunu öğrenemediğimiz aşk, beklenen sonla karşılaşıp alışkanlığa dönüştüğünde? bunları da geçelim.
peki ya istediğimiz her şeyi elde ettiğimizi, gidilecek her yere gittiğimizi sanırsak? peki ya mutlu olduğumuzu sanırsak?
peki ya mutlu olursak?
Friday, August 24, 2007
peki ya mutlu olursak?
Gönderen
m.
zaman:
August 24, 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
nasılsa olmayacak..
ReplyDeleteama işi bu kadar yokuşa sürer ve tüm bu negatif olasılıkları düşünürseniz nasıl olacak bu işler?
ReplyDeleteAşk tuhaf birşey, tüm bu saydığınız olasılıkların yüz katını düşünseniz bile aşk çıktığında karşınıza höynk olup kalıyorsunuz, düşünmüyorsunuz hiçbir şey.
peki ya mutlu olmazsak, asıl bundan korkmalıyız...
Aşık olda bunların hepsinin başına gelmesi yanına kar kalsın,yeter ki ol...
ReplyDeletekeşke...
ReplyDeleteBöyle güzel yazarsanız, müptelanız olarak takip etmek zorunda kalacağım sizi anselmo...
ReplyDeleteHayatımda bir to do'sunuz siz artık..
Bana kalırsa bir aşkı unutulmaz yapan mutlu sonla bitmemesidir. O yüzden mutlu olmaktan korkmakla haklısınız...
ReplyDeleteMutluysanız aşk kaçar gider... Aşk kanla beslenen bir yaratıktır zihnimize musallat olmuş.. Tek ilacı vardır: hasret.