Saturday, February 6, 2010

başka dilde aşk


türk sinemasına yönetmen, senarist yetiştiren sinema okullarında şöyle iki kural öğretiliyor olmalı; esas oğlan -sağır bile olsa- evinde pikap ve plak bulundurmalı ve iki sevgili arasında geçenleri anlatıyorsanız, ilerleyen sahnelerde esas kadın mutlaka esas oğlanın çocukluğunu geçirdiği eve gidip fotoğraf albümüne bakmalı. yoksa bu bir aşk filmi sayılmaz, öyle değil mi çağan? önce ıssız adam ve şimdi başka dilde aşk filmlerindeki bu ortak noktalar plak + fotoğraf albümü fetişinin bir süre daha devam edeceğini düşündürüyor, korkuyorum anne.

filmin sonlarına doğru seyrek de olsa beliren melodrama kaçma çabalarını sönük bir girişim olarak kaldığı için görmezden gelebiliriz  ama karakterlerin yeteri kadar derinlikli çözümlenememiş olması özellikle zeynep için ciddi bir inandırıcılık sorununa yol açıyor. en azından tanıdığım kadınların büyük çoğunluğu barda az önce tanıdığı bir adamın pantolonuna 'hemen' girmiyor. nitekim pera sinemasının küçücük salonunda önlerde oturan bir kadından malum sahnede şöyle bir mırıldanma duyduk; "aaaaaaa, kadına bak". yönetmenin film boyunca zeynep'in babasıyla olan sorununu altını çizerek belirtmeye çalışması, zeynep karakterinin inandırıcılığına freudyen bir kılıf bulma çabalarıysa -eğer-, doğrusu bu çok ucuz bir numara ve yapılan da bayağı belden aşağı vurmak.

zeynep'in gereksiz ve yersiz kıskançlık gösterileri, onur'un kütüphanede yoğun bir şekilde çalışmasına rağmen zaman bulup kürek sporuyla uğraşması, gösteri ve yürüyüş kanunlarını haklı çıkartırcasına inandırıcılıktan uzak protesto ve devamındaki komik karakol sahnesi. ya da biz kısaca hikayede ve kurgudaki bütünsellik sorunu ve sanki birbirleriyle alakasız hatırı sayılır kısa filmlerden tek bir film çıkarma çabaları diyelim.

çağrı merkezi çalışanlarının her birini iş çıkışı 4X4'lerine bindirmediği, evlerine servisle yolladığı için yönetmen bir alkışı hakediyor. keza onur kütüphanede çalıştığı için kira, elektrik, su faturasını denkleştirmekte zorlanıyor, zeynep geçinmek için bir ev arkadaşına ihtiyaç duyuyor vs. vs.

eh, bu kadar kusurun dışında, samimi, sıcak bir film başka dilde aşk. sağır ve dilsiz bir erkekle güzel bir kadın arasındaki aşka yabancı olduğumuz bir dilde tanık olmak, çoğumuz için yeni bir deneyim ve her şeye rağmen bu deneyimden yeni bir şeyler öğreniyoruz.


2 comments:

  1. ne mutlu sana yahu anyone efendi. izlemişsin ve eleştirisini yapabiliyorsun. bir de kainatın, izlememesi için habire uğraştığı insanlar var benim gibi.(bu cümle devrildi bayağı, anlaşılır artık) ha, bu hangi dilde anlatılır bilmem.

    ReplyDelete
  2. vucut diliyle dahi olsa güzeldir.. hatta daha güzeldir:)

    ReplyDelete